2 Haziran 2014 Pazartesi

Cin`in Amerikan boyundurugundan kurtulma cabalari

Cin, Amerika`nin boyundurugundan kurtulmaya calisiyor, ama nafile. Bu is o kadar kolay olmayacak. Cin`in bu boyunduruktan kurtulmak icin siddetli bir krize ihtiyaci var. Ama onu da hicbir Cin`li göze alamiyor. Cin`in daha yolun basinda, Mao Zedung`un önerdigi gibi "fakir ama özgür" ya da revizyonist Zen Diao Ping`in önerdigi gibi "zengin ama köle" olma yollarindan birini tercih etmesi gerekiyordu. Cin ikinci yolu tercih etti. Cünkü 1960`lardaki Kültür Devrimi Cin`i canindan bezdirmisti. Bu yilginligi firsat bilen Nixon yönetimi Cin`e simdi uygulanan kalkinma modelini önerdiler. Bu kalkinma modeli denen boyunduruk o kadar iyi hesaplanmis ve ayrintilandirilmistir ki, sadece bu bile en basarili, ama en bahtsiz Amerikan Baskanlarindan biri olan Nixon`un adini tarihe yazdirmaya deger.

Cin`e önerilen modelin ana hatlari söyle özetlenebilir,

1- Cin parasi Renmimbi sürekli devalüasyona tabi tutulacak. Bunun icin kurlar merkezi otorite tarafindan belilrlenecek. Burada Cin`e özgü bir durum söz konusu degil. Bütün düsük kur politikasi, bütün ihracatci kalkinma modellerinin olmazsa olmazidir.

2- Düsük kuru gerceklestirebilmek icin ülkeye bol miktarda yerel para sürülecek. Ancak serbest döviz ticaretine izin verilmeyecek. Yani düsük kur halkin eline dövizi almasiyla gerceklesmeyecek Döviz hep az ve kullanimi izne tabi, yerel para ise hep bol ve ucuz olacak.Ancak yerel para halkin elinde bulunmayacak. Burasi cok önemli. Yani düsük kur var ama, ülkede döviz piyasasi ve gercek anlamda bir para piyasasi yok.

3- Ülke ihracat icin üretim yapacak. Ülke icine nispeten az mal sürülecek. Isci ücretleri mümkün olan en az seviyede tutulacak. Yani ülkede mal piyasasi kurulmasina da sicak bakilmayacak. Halk eskiden oldugu gibi karne usulü beslenecek. Büyük ölcüde ücretini tüketim mallari (erzak) seklinde alacak. Kira, egitim, eglence, zaten bedava. Yani burada bir tür takas ekonomisi (bartering) söz konusu. Halkin eline ne kadar erzak gececegi, bunun icin ne kadar üretim yapilacagi, vs. hepsi daha önceden siki bicimde planlanmis durumda. Sert bir nüfus planlamasiyla birlikte ic talebin sürpriz yaratmayacak bicimde hep belirli bir düzeyde tutulmasi amaclaniyor.

4- Ülke icinde para bol, ancak bu para halkin elinde degil. Dolayiyla halkin tüketim arzusu talebe dönüsemiyor. Bu nedenle enflasyon da söz konusu degil. Cin yatirim mallari disaridan dogrudan yatirim seklinde gelen üretim sermayesiyle yapiliyor. Üretilen mallar ülke icinde satilmiyor, ihrac ediliyor. Ülke icinde firmalarin birbirinden mal almasi önleniyor. Zaten buna gerek de yok. Cünkü bütün yatirim mallari (makine, techizat) disaridan geliyor. Yani ülke icinde tüketim mallari piyasasi olusmadigi gibi, yatirim mallari piyasasi söz konusu degil. Üretim tamamen ülke disinda planlaniyor, Cin`e sadece bunlari üretip yurt disina satmak kaliyor. Ayni modeli Küba da, turizm sektöründe uygulamisti. Ülke icindeki lüks otellerde yabanci turistler kaliyor, bunlar tatillerini yaptiktan sonra, biraktiklari döviz Merkez Bankasi`nin kasasina gidiyordu.

Yani kisacasi, bütün bu anlatilanlardan Cin`deki ve Küba`daki modelin, ilk defa 1923 yilinda, devrim sonrasinda yokluk yillarinda uygulanan "Yeni Ekonomik Politika", NEP Modeli oldugunu görüyoruz. Cin`li revizyonistler Leninist NEP Modeli`ni sosyalist özünden soyutlayarak, Cin`i kapitalizmin üretim üssü olmasi icin bir arac gibi kullandilar. Lenin, NEP Modeli`ni yaratirken, kapitalizmin üretici gücleri gelistirme özelliginden yararlanmak istemisti. Bu nedenle ülkede sinirli bir kapitalist uygulamaya izin veriliyor, ekonomide "kapitalizm adaciklari" olusturuluyordu. Bir anlamda kapitalist üretim üsleriydi bunlar. Kapitalistlerin can ve mallari devlet güvencesine aliniyor, kendilerine istedikleri an yurt disina cikabilme, üretime son verip mal varliklarini ülke disina cikarabilme serbestisi taniniyordu. Lenin, NEP döneminin gecici oldugunu, ülkenin kendi üretim temposunu bulunca, NEP uygulamasinin kaldirilacagini ilan etmisti.

Cinli revizyonistler ise tam tersine NEP modelini, ülkeye kapitalizmi geri getirmek icin kullandilar. Sonucta ilk baslarda ekonominin sosyalist planlama karakteri bozulmuyor, tam tersine, dis piyasalar ve ihracat icin calisan bir takim kapitalist üretim adaciklari kuruluyordu. Ama daha sonra bu adaciklar genislediler ve ülke ekonomisinin geneline yayildilar. Bugün ülkede devasa bir mal ve hizmetler piyasasi olusmus durumda. Cin`li turistler dünyanin dört bir yanina seyahat ediyor. I-Phone`un her yeni modeli Cin`de peynir ekmek gibi satiliyor. Hâlâ ülkede serbest bir döviz piyasasi olusmasa bile, Cin ekonomisi göbeginden disa bagimli. Kendi icinde rasyonel dengeleri olusmadan amorf bicimde gelismis durumda oldugundan, disa bagimlilik ortadan kaldirildigi an, Cin ekonomisinin kendi icine cökecegini herkes biliyor. Cin, kurtulmak icin her kimildayisinda, bogazindaki boyunduruk biraz daha sikilasiyor. Ayrica Cin`de kapitalist bankacilik gelenegi bulunmuyor. Yani bir anlamda, Cin`i yalniz biraksaniz, Cin bankacilik sistemi kendi ekonomisini besleyemez. Tersine önce bankalar cöker.

Cin acisindan durum böyle. Ama Cin`i bagli oldugu Amerikan ekonomisi ile birlikte ele alin. O zaman dahiyane bicimde unsurlari tek tek bir araya getirilmis, son derece uyumlu calisan bir kapitalist sistem görürsünüz.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder