14 Mart 2014 Cuma

Rusya, Ukrayna`yi Suriye karsiliginda istiyor

Ukrayna konusunda Rusya`nin takindigi tavri, Suriye baglaminda degerlendirmek gerekir. Cünkü Suriye`de ic savasin son dönemecine girildigine dair kuvvetli emareler var ve Rusya Suriye`de kaybedenler safinda yer aliyor.

Ayni sekilde Iran da Suriye`de kaybediyor. Hatta sunu da söyleyebiliriz: Israil, Amerika, hatta bütün Bati Suriye`de kaybedenler safinda bulunmaktadir. Kazanani olmayan bir savas bu. Zaten ilginc olan da, kazanani olmadigindan savasin bir türlü bitememesidir. Rusya ve Iran, öte yandan Amerika ve Israil hepsi bir anda Esat`in iktidarda kalmasi icin gereken ne varsa yaptilar ve Esat rejimi bütün dünya kendisini desteklemesine ragmen cökmeye devam ediyor.

Pekiyi, nasil oldu da Esat üzerinde böylesi bir fikir birligi olustu? Herkes bitmekte olan bir rejimi neden yasatma yarisina girdi. Bunu, zihinlerde cökmekte olanin yerini nasil bir rejim alacagina dair net ve acik bir fikir olusmamasina baglamak yerinde olur. Öte yandan Esat`in gidecegini anlayinca Israil`e ve Bati`ya verdigi gizli tavizleri de bu garip isbirliginin pekistiren nedenler arasinda sayabiliriz. Esat`in cöküsünü tek baslarina önleyemeyen Rusya ve Iran da caresiz Esat`in Bati`ya taviz vermesine razi oldular. Sonucta dünya tarihinde cok az vuku bulan bir sey oldu. Karsit uclar birlesti.

Esat`in cökmesini, daha geri planda düsen petrol fiyatlari nedeniyle Rusya ve Iran`in kan kaybetmesine de baglayabiliriz. Zaten bütün bir Arap Bahari`ni, petrol gelirleri üzerine kurulmus olan dünya düzeninin düsen petrol fiyatlari nedeniyle cözülmesine baglamak mümkündür. Petrol geliri, Arap diktatörlerine, halka baski rejimine katlanabilmesi icin sus payi vermelerine imkân sagliyordu. Ama petrol geliri azalmaya yüz tutunca, diktatörler de eskisi gibi halka bahsis dagitamaz oldular.Sonucta rejimler cözülmeye yüz tuttu.

Ileride petrol fiyatlari düstükce, halka bahsis dagitarak ayakta kalan son rejim olan Suudi Arabistan da kaosun icine cekilecektir.Suriye`de iki taraf savasiyor gibi gözükse de, aslinda savas, düzenle kaos arasinda, devletler sistemi ile terör arasinda cereyan etmektedir. Bu savas bir laboratuar gibi gelecekte kurulacak olan dünya düzeni hakkinda bize ipuclari vermektedir. "Cöken devletler" gercegi aslinda bu gelismelerin ürünüdür. Gitgide daha fazla sayida devlet, kendi topraklarinda hakimiyetini kaybederek, âdeta görünmeyen bir düsmanin elinde kivranmaya baslamaktadir.

Dünya devletler sistemi, cöken devletlerin kara deliginde yutulmamak icin canla basla bu devletleri yeniden dirilmeye, yasatmaya calisiyor. Suriye`de oldugu gibi, birbirine karsit gibi görünen Israil ve Iran`in, Rusya ve Amerika`nin Esat üzerinde fikir birligine varmasinin nedeninin bu oldugu görülüyor.

O nedenle bir ara Esat bütün dünya düzeninin cikmakta olan civisi olarak algilandi. O giderse, Suriye`da Israil`in yanibasinda kara bir delik acilmis olacak ve bu kara deligin Israil`e verdigi zarar, uslandirilmis bir Esat rejiminin verdiginden daha fazla olacakti. Muhtemelen Misir`in, askeri darbe ile Mursi`yi devirmis olan Sisi iktidari da Esat`la birlikte cökecekti. Hatta Misir, simdiden "cöken devlet" kategorisine alindi bile.

Dünya bu nedenle Esat`a dört elle sarilir gibi bir görüntü verdi. Türkiye, Esad´in karsisinda karsi yalniz kaldi. Bu durum bizdeki Israil saksakcisi yorumculara göre Türkiye`nin Suriye politikasinin cöküsü anlamina geliyordu. Oysa durum cok farklidir.

Farklidir. Cünkü Esat üzerinde anlasmaya varmanin hicbir kiymeti harbiyesi bulunmamaktadir. Esat rejimi siyaseten bitmis bir rejimdir. Nitekim bunu cok iyi bilen Putin bir ara "Esad gidebilir" gibi bir laf etmisti. Bu cümlenin Israil`in Türkiye`den özür diledigi günlerde, Türkiye`de söylenmis olmasi, Suriye konusunda bütün dünyanin nasil ortak hareket ettigini göstermesi bakimindan ilginctir. Ama ayni zamanda Putin`in söyledigi bu cümle, Batili devletler, Rusya ve Iran tarafindan benimsenen Suriye politikasinin sürdürülebilir olmadiginin bizzat kendileri tarafindan itiraf edilmesi anlamina da geliyordu. Bu durumda bakislar yavas yavas Türkiye`ye kayiyordu.

Iste simdi Türkiye secenegi bu günlerde devreye giriyor. Esat nihayet Bati`nin kararsizligi nedeniyle uzatmalari oynadigi iktidar macini kaybediyor. Bölgeyi herkesten iyi taniyan Türkiye, Esat rejiminin cökecegini cok önceden görmüs olmanin avantajini yasayacaktir.

Simdi Bati`nin önünde duran sorun, Suriye`de Israil`in her dedigini yapacak bir rejimin daha fazla catismaya yol acmadan nasil insa edilecegi, yani cöküsün bir kara delige dönüsmesini önlemek icin neler yapilacagidir.  Ülkede iyi kötü ayakta duran bir rejim kurulmasi acil olarak gereklidir. Böyle bir rejim kurulursa ülkeyi terkeden, basta Türkiye olmak üzere komsularinin üzerinde inanilmaz bir yük olusturan siginmacilar evlerine dönebilecek, Filistin kamplarinin etrafindaki kusatmalar kaldirilacak ve halk biraz olsun nefes alabilecektir.

Ama bunun icin Rusya ve Iran`in geri planda durmasi sart. Bati bu nedenle Ukrayna kartini elinde tutmayi tercih ediyor. Rusya`nin, Suriye`de sessiz kalmamasi durumunda onu Ukrayna ile tehdit ediyor. Bu amacla ülke planli bicimde karistirildi. Timosenko serbest birakildi. Yanusenko iktidardan uzaklastirildi. Rusya intikam icin Kirim`a girdi.

Rusya parmaklarinin arasindan kayan Ukrayna`yi elinde tutmayi bir kazanc gibi görebilir. Zaten istenen de budur bir bakima. Rusya buna karsilik Suriye`deki profilini iyice düsürecek ve bircok konuda geri planda kalmayi tercih edecektir. Bundan baska secenegi yok gibidir. Cünkü azalan petrol gelirleri nedeniyle hem Suriye`yi hem de Ukrayna`yi isteyebilecek kadar güclü degildir. Yani daha dogrusu o eski süper güc, bir daha geri gelmemek üzere coktan tarihe karismistir. Bati ise hem Suriye`yi hem de Ukrayna`yi ayni anda isteyebilecek kadar serbest hissetmemektedir kendisini. Yani bir sekilde gücler dengesi, Ukrayna`nin Rusya tarafindan kalmasini sagliyor.

Bununla birlikte Rusya ve Iran`in sessiz ve geri planda kalmasi durumunda bile, Suriye`de Israil`in uydusu bir rejimin kurulmasi cok ama cok zordur. Cünkü Arap kamuoyunun git gide daha yönetilemez ve daha ele avuca sigmaz bir toplum olmasi ihtimali bulunmaktadir. Bütün dünyayi istikrarsizlastiran da Arap kamuoyundaki yönelimlerin tam olarak bilinememesidir. Iste bu netameli konuda Bati`nin mutlak bicimde Türkiye`ye ihtiyaci vardir.

Olaylara bu acidan bakilinca neden Türkiye`de birdenbire Kürt Aciliminin gündeme getirildihi daha rahat anlasilmaktadir. Cünkü böyle bir stratejik yapi icinde, PKK benzeri yapilanmalara yer olmamasi dogaldir. PKK legalize olmak ve düzenin bir parcasi haline gelmek durumundadir. Ayrica Israil PKK`yi kullanarak Türkiye`yi karistirma projelerinden mecburen vaz gececektir. Israil`le Türkiye arasinda su bile sizmamalidir. Nitekim bu cerceve icinde Israil, Türkiye`den özür dilemek zorunda birakildi. Simdi tazminat konusu görüsülüyor. Gecenlerde Erdogan bu konuda anlasmaya yakin olduklarina dair imalarda bulundu. Israil ve Türkiye iliskileri konusunda yapilacak en ufak bir hata, (örnegin PKK tarafindan Türk askerlerinin yeniden öldürülmeye baslamasi ve bunun Türkiye Israil iliskilerini zehirlemesi gibi), Israil`in varligini, üstelik bu sefer bütün dünyanin düzenini, "gercekten" tartisilir hale getirecektir. Bati bunu o kadar iyi biliyor ki, Ukrayna`yi gözünü kirpmadan Rusya`nin eline teslim etmekte kararsiz davranmayacaktir. Obama`nin telefonlari, Bati`nin görünürdeki tepkisi, ambargo tehditleri bunun sadece kamuflajidir.

Türkiye`nin ele gecirdigi bu stratejik firsat, simdiden bazi önemli konularda taslarin Türkiye lehine yerinden oynamasina yol acmaktadir.

1- Kibris sorunu bu sefer "gercekten" bitiyor. Belki bir sene sonra birlesik bir Kibris`tan söz edebilecegiz. Israil Kibris`ta petrol arayacak. Türkiye, Israil`e Kibris üzerinden su gönderecek. Kibris büyük ölcüde Israil ve Türkiye`nin birlikte at oynatabilecegi bir yatirim alani olacak. Türk limanlari Kibris gemilerine acilacak. Türkiye havalimanlari, Kibris ve Israil ucaklarinca rahatlikla kullanilabilecek. Türkiye ile Avrupa Birligi iliskileri hic olmadigi kadar gelisme kaydedecek. Türkiye`nin, üye olmasa bile, Avrupa Birligi icinde bir üye kadar genis haklara sahip olmasi söz konusudur. Türkiye`nin üye olmasi, Bati`nin ona bictigi arabulucu rolü yüzünden gelecekte de ne Bati tarafindan, ama ayni zamanda Türkiye tarafindan da tercih edilmeyecektir.

2- Türkiye`yi icten ice endiselendiren ve 2015`teki Ermeni katliamlarinin 100 yili dolayisiyla, Türkiye aleyhine baslatilmasi düsünülen kara propaganda ihtimali de git gide azaliyor. 2015`e cok az kalmis olmasina ragmen, dünya basininda bu konuda en ufak bir haberin cikmasina izin verilmiyor.

3- Gecenlerde cok önemli bir gelisme daha yasandi. Türkiye tarafindan uzun süre Bati`dan istenen ve buna ragmen sirra kadem basmis görüntüsü veren teröristler, aniden Yunanistan araciligiyla Türkiye`ye teslim ediliverdi. (Ilginctir Abdullah Öcalan da Yunanistan araciligiyla teslim edilmisti). Bunlarin arasinda Sabanci cinayetinin tetikcilerinden Ismail Akkol da var. Bu teröristlere karsi yillardir sergilenen koruyucu tavirdan vaz gecilmesinin nedeni taslarin Türkiye lehine yerinden oynamasidir.

Bu tavir degisikliginin nedeni, ayni zamanda Türkiye`ye karsi zaman zaman kullanilan terörizm sopasinin, artik faydali bir politik arac olmaktan ciktigi gercegidir. Dolayisiyla bir yandan PKK pasifize ediliyor, öbür yandan Türkiye`nin istedigi teröristler birer birer ona teslim ediliyor. Birbiriyle ilgisiz görünen bir cok olay, aslinda cok gizli bir nedensellik baginin geregi olarak ayni anda, ama fazla göze carpmadan meydana geliyor.

4- Türkiye`de Cemaat-AKP kavgasi görüntüsü altinda yapilmakta olan kanun degisikliklerini de bu baglamda ele almak gerekir. Cumhurbaskanligi secimi de bu cercevede yerini alacaktir. Bircok önemli kanun, dikkatler AKP Cemaat kavgasina cekilerek apar topar cikarildi. HSYK Kanunu, Internet Kanunu bunlardan birkaci. Istihbarat faaliyetlerinin toplumun geneline yayilmasini, dinleme, izleme faaliyetlerinin artmasini, Suriye`de bir kara deligin meydana gelmemesi icin alinan önlemler olarak degerlendirmek gerekir. Cünkü Israil bir istihbarat devletidir. Israil`le isbirligi yapan bütün herkes, bu istihbaratin bir parcasi haline gelir. (Demokrasi, insan haklari, kisisel hak ve özgürlükler mi? Aman efendim, geciniz onlari bir kalem...)

5- Son olarak bütün bu gelismeler, secimleri neden yeniden AKP`nin kazanacagini da aciklar niteliktedir. Secimleri yeniden AKP alacak, cünkü Amerika, Israil, Iran ve Arap âlemi arasinda böylesine bir mekik diplomasisi ve denge siyasetini sürdürebilecek baska herhangi bir güc, Türkiye`de, hatta dünyada, bulunmamaktadir.